ESRS (European Sustainability Reporting Standards) ise Avrupa Birliği'nin Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD) kapsamında geliştirilmiş standartlardır. AB Taksonomisi ile uyumlu bu çerçeve, özellikle Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) gibi regülasyonlara karşı ihracatçı şirketlerin hazırlıklı olmasını sağlar. Türkiye'deki şirketler için AB pazarında rekabet gücü kazanmanın anahtarı haline gelmektedir.

SASB (Sustainability Accounting Standards Board) sektörel bazda tanımladığı finansal açıdan önemli sürdürülebilirlik göstergeleriyle şirketlerin yatırımcı beklentilerine net ve ölçülebilir yanıtlar vermesini kolaylaştırır. Her sektör için özelleşmiş raporlama yapısı, finansal etkiyi ön plana çıkarır.

ISSB (International Sustainability Standards Board) tarafından geliştirilen standartlar, IFRS çatısı altında birleşik bir küresel sürdürülebilirlik muhasebe sistemi sunar. Bu yaklaşım, özellikle uluslararası sermaye piyasalarında faaliyet gösteren işletmeler için karşılaştırılabilir ve güvenilir veri sunma zorunluluğunu karşılar.

TCFD (Task Force on Climate-Related Financial Disclosures), şirketlerin iklimle bağlantılı risk ve fırsatlarını yönetişim, strateji, risk yönetimi ve metrikler/ hedefler çerçevesinde açıklamasını önerir. Bu yapı, iklim risklerinin finansal sistem üzerindeki etkilerini şeffaf şekilde ortaya koymayı hedefler.

CDP (Carbon Disclosure Project) ise gönüllü bir raporlama platformu olarak şirketlerin karbon ayak izi, su yönetimi ve orman etkileri gibi konularda skor bazlı değerlendirilmesini sağlar. Özellikle yatırımcılar ve büyük tedarik zincirleri açısından önemli bir sürdürülebilirlik göstergesidir.

Son olarak, Entegre Raporlama (IR Framework) yaklaşımı, finansal ve sürdürülebilirlik verilerini çoklu sermaye modeli üzerinden (finansal, beşeri, sosyal, doğal vb.) birleştirerek kurumların uzun vadeli değer yaratma stratejilerini daha bütüncül bir yapıda ifade etmelerini sağlar.